9 Ocak 2008 Çarşamba

bir hikaye

Bir zamanlar

Hikaye, 2800 yıl önce Hindistan’da başlar. Hintliler, M.Ö. 800 yılında elmas çıkarmaya başladılar. O, minerallerin en güzeli ve en sertiydi. Hindistan, 18. yy’ın başlarına kadar dünyanın tek elmas üreticisi olarak kaldı. Avrupa’nın başlıca limanları, Hindistan ile yaptıkları alışverişle, elmas ticareti ve endüstrisinin merkezi haline geldiler.

1725 yılında, Brezilya’da yeni tabakalar bulundu ve sonuç olarak, daha önceleri aristokrasi ve kraliyetin bir ayrıcalığı olan elmas, yeni bir varlıklı orta sınıfın ulaşabileceği bir yere geldi.

1866 yılında, Güney Afrika’da elmas bulundu ve gerçek elmas izdihamı başladı. Yeni madenlerin etrafında hızla kasabalar oluştu ve bölge böylelikle insanlar arasında birçok parçalara bölündü. Zaman zaman bazıları haklarını bir yarışta üzerine oynanılan ödüller haline getirdiler. Böylece herkese bir oyunda ya da yarışta kazanabilecekleri, üzerinde elmas bulunan bir arsaya sahip olma imkanı verilmiş oldu.

Daha sonra Afrika’nın diğer bölgelerinde de tabakalar keşfedildi.1948’de Doğu Sibirya ve Rusya’da yeni tabakalar bulundu. Ancak modern elmas çağını başlatan ve bu güzel taşı herkesin erişimine sunan olay 1866 ‘da Güney Afrikada’ki keşifti.

Hiç yorum yok: