7 Şubat 2008 Perşembe

Pırlanta

Bir prizma işlevi görerek, pırlanta ışığı 7 rengine bölüp bu ışığı parlak flaşlar şeklinde yansıtır. Bu flaşlara "ateş" (fire) adı verilir. Pırlantanın rengi ne kadar az olur ise , bu ateşler daha renkli ve canlı olur. O yüzden renk değerleri bir pırlantanın değeri için çok önemlidir.

İnsanlar değişik renk tonlarından hoşlanabilirler, bu nedenle renk özelliği 4C ler arasında en öznel olanıdır. Pırlanta renkleri beyazın çeşitli tonlarından oluşur ve renksize ne kadar yakın olduklarına bakarak sınıflandırılır. En nadir ve beyaz olanlar D, E , F ve G'dir ancak pırlantaların büyük çoğunluğu beyaz ve çok hafif renkli beyaz olarak adlandırılan H-K renkleri arasındadır. K rengi ve altındakilerde gözle görülebilir sarımtırak bir renk göze gelmeye başlar.

9 Ocak 2008 Çarşamba

İNCİLERİN TARİHİ

Binlerce yıl önce, yazılı tarihten uzun zaman evvel, ilk insan ilk inciyi muhtemelen deniz kıyısında yiyecek araken keşfetmiştir.

Tarih boyunca inci, sıcak iç parıltısı titrek yanar dönerliği ile, en çok değer verilen ve aranan değerli taşlardan biri olmuştur. Birçok kültürün dininde mitolojisinde en eski zamanlardan beri inciye sayısız atıf bulunabilir.

Eski Mısırlılar inciler kendileriyle birlikte gömecek kadar değer vermiştir. Markus Antonius’tan bir bahis kazanıp bütün bir ülkenin varlığını bir öğünde yutabilmek için, Kleopatra’nın tek bir inciyi bir kadeh şarap içerisinde eritip içtiği rivayet edilir.

Eski Roma’da inciler, varlık ve sosyal statünün en üstün simgesi olarak kabul edilmiştir. Grekler inciye hem rakipsiz güzelliği hem de aşk ve evlilik ile ilişkisi dolayısıyla çok değer vermiştir.

Asil sınıftan güzel genç kızların zarif inci kolyeler taktığı Karanlık Çağlar boyunca kahraman şövalyeler incileri genellikle savaş alanlarına taşımışlardır. Parlak değerli taşların sahip olduğu sihrin kendilerini zarar görmekten koruyacağına inanmışlardır.

Rönesans, Avrupa kraliyet saraylarının inciler içerisinde yüzdüğüne tanıklık etmiştir. İncilere çok değer verildiğinden dolayı, çok sayıda Avrupa ülkesi asil sınıf dışındakilerin inci takmasını yasaklayan kanunlar çıkarmıştır.Avrupa’nın Yeni Dünya’ya yayılışı sırasında, Orta Amerika sularında inci bulunması, Avrupa’nın servetine servet katmıştır. Ne yazık ki denizde yetişen değerli taşlara yönelik açgözlülük ve zaaf, 17 yüzyılda bütün Amerikan inci istiridyesi popülasyonunun tükenmesine yol açmıştır.

1900’lerin başında doğal incilere yalnızca zengin ve ünlüler ulaşabilmiştir.1916 yılında, ünlü Fransız kuyumcu Jacques Cartier, değerli gayrımenkul karşılığında iki inci kolye vererek New York’un ünlü Beşinci Caddesi’ndeki mağazasını almıştır.

Bugün inci yetiştiriciliğinin ilerlemesi ile, inciler herkes tarafından alınabilmekte ve bulunablimektedir. Kültür incileri doğal incilerle aynı özellikleri paylaşmakta olup canlı istiridyeler tarafından yetiştirilmektedir. Tek fark insan tarafından gerçekleştirilen az miktardaki teşviktir.

Eski çağlardan beri, inci kusursuz güzelliğin simgesi olmuştur. Bilinen en eski cevher olup yüzyıllar boyunca en değerli taş olarak kabul edilmiştir. M.Ö. 520 yılında ölen bir Pers prensesinin lahdinde bulunan, bilinen en eski mücevher parçası Paris’teki Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir. Eski insanlar için inci ayın simgesiydi ve sihirli güçlere sahipti. Klasik Roma’da yalnızca belirli rütbeye sahip insanların inci mücevher takmasına izin verilirdi. Edebi olarak inci kelimesinin Latince karşılığı “eşsiz” demektir ve bu, iki incinin birbirine benzemediğinin kanıtıdır.

İnciler saflığı ve masumiyeti simgelemeleri nedeniyle ideal düğün hediyesi olarak kabul edilmiştir. Hindu dininde, delinmiş incinin hediye edilmesi ve delinmesi evlilik törenin bir parçasını oluşturmuştur.

Romantik dillerde (İspanyolca, Fransızca, İtalyaca) margarita inci demektir. İnci kelimesi İngilizce dilinde 14. yüzyılda görülmüştür. Onüçüncü ve ondördüncü yüzyıllarda inciler, Avrupa’da şahsi süs olarak çok moda olmuştur. Hem erkek hem de kadın giysileri incilerle işlenmiştir.
Amerika kıtalarında hem İnkalar hem de Aztekler, güzellikleri ve sihirli güçleri dolayısıyla incilere değer vermişlerdir

İNCİ REHBERİ

İnciler, bütün taşların en ilgi çekicilerinden biridir ancak, aynı zamanda en çok yanlış anlaşılanlardan biridir.

Bir kültür incisi nedir?

Kültür İncileri, canlı istiridyelere (Akoya veya Güney Denizi İncileri ) veya midyelere (Tatlı su incileri) yerleştirilen ve genellikle doğal kabuktan bir boncuk ve/veya etli bir doku parçası olan bir küçük uyarıcıdan elde edilir. İstiridyeler veye midyeler, uyarıcıya tutunan ve “ sedef ” denilen bir madde salgılar. Sonuçta ortaya çıkan sedef tabakaları incileri oluşturur.

Kültür incileri ile taklit inciler aynı şey midir?

Hayır. Kültür İncileri, istiridye veya midye içerisinde doğal ortamlarında zamanla oluşur. Taklit veya “sahte” inciler ise çeşitli ürünlerden insan eliyle yapılır.

Bazı kültür incileri’ni diğerlerinden daha pahalı yapan nedir?

Kültür incileri, doğa tarafından oluşturulan organik değerli taşlar olduğundan, iki inci asla birbirinin aynısı olmaz. İnci mücevheratın kalitesinin ve fiyatının belirlenmesinde çeşitli faktörler etkili olur. Kültür incileri’nin maliyetlerini belirleyen bazı özellikler şunlardır:

Parlaklık

Parlaklık, incinin parıltısı ve insan gözündeki ihtişamıdır. İnci kaplamasının büyümesi için istiridyenin içerisinde ne kadar uzun süre bırakılırsa parlaklığı da o kadar yüksek olur.



Yüzey Dokusu

İncinin görünen yüzeyinde ne kadar az doğal iz ve benek olursa, inci o kadar pahalı olur.

İNCİLER NEREDE BULUNUR?

Tarihsel olarak dünyanın en iyi incileri, İran Körfezi’nden, özellikle bugün Bahreyn olarak bilinen yerden gelmektedir. İran Körfezi’nin incileri, nefeslerini tutarak dalış yapan dalgıçlar tarafından yaratılan ve toplanan doğal incilerdir. Körfez incilerinin özel parlaklığının sırrı, muhtemelen ada çevresindeki tatlı ve tuzlu suyun benzeri olmayan karışımından elde edilmiştir. İran Körfezi’nin doğal inci sanayii, büyük petrol birikimlerinin keşfedilmesi ile 1930’ların başında ne yazık ki birdenbire sona ermiştir. Bir zamanlar inci için dalış yapanlar, zenginliği, petrol sanayii tarafından getirilen ekonomik patlamada aramıştır. Sızan petrolden kaynaklanan su kirliliği ve istiridyelerin gelişigüzel aşırı avlanması esas olarak bir zamanlar Körfez’in inci üreten eski sularını mahvetmiştir. Bugün inci dalgıçlığı yalnızca bir hobi olarak yapılmaktadır. Yine de Bahreyn, yüksek kaliteli inciler için en önde gelen ticaret merkezlerinden biri olarak kalmaktadır. Aslında, bölgenin mirasını korumak çabası içerisinde, kültür incileri Bahreyn inci piyasasında yasaklanmıştır.

Doğal incilerin en büyük stoğu muhtemelen Hindistan’da bulunmaktadır. İronik olarak Hindistan’ın doğal inci stoğunun çoğu Bahreyn’den gelmektedir. İnci kaynağını büyük ölçüde kaybetmiş olan Bahreyn’in aksine, geleneksel inci avcılığı Hindistan’da küçük çapta hala devam etmektedir.

İncilerin kültür edilmesi sanatı, Kokichi Mikimato adlı bir adam tarafından 1893 yılında Japonya’da icat edilmiştir. Küçük bir sedef (midye kabuğunun iç tarafındaki beyaz madde) boncuğun bir istiridyeye yerleştirilmesi sureti ile o istiridyenin uyarıcıyı sedef (bir inciyi meydana getiren salgılanmış madde) ile kaplamaya başladığını keşfetmiştir. Bugüne kadar Japonlar, istiridyelerin tohumlanması konusunda en önde gelen uzmanlar olarak kabul edilmiş olup Mikimoto ailesi en büyük inci üretici imparatorluklarından biri olmaya devam etmektedir.

İlginç bir şekilde, Japonya dışında kültür incilerinin yetiştirilmeye başladığı ilk yerlerden biri Meksika’da Kalifoniya Körfezi yakınlarındadır. Ne yazık ki Meksika incileri, doğal inci istiridyesi yataklarına aşırı avlanma darbesi indirdiği ve Meksika Hükümeti 1940’ların sonunda avlanma yasağı kanunu çıkardığı zaman uluslararası piyasadan silinmiştir. Bugün Meksika, yarım (yuvarlak değil yalnızca inci dilimleri veya yarımküreleri anlamında) kültür incileri ile dünya piyasasına geri dönmeye çalışmaktadır.

İnciler büyük çoğunlukla Japonya, Avustralya, Endonezya , Myanmar , Çin Hindistan, Filipinler ve Tahiti’den gelmektedir. Bununla birlikte Japonya, dünya inci piyasasının kabaca %80’ini kontrol etmekte olup Avustralya ve Çin sırasıyla ikinci ve üçüncü sıradadır. Avustralya, Endonezya ve Myanmar etrafındaki Güney Denizi suları, büyük beyaz incileri ile ünlüyken, Japonya’nın incileri parlak özellikleri nedeniyle çok değerli kabul edilmektedir. Tatlı su incileri Çin’in inci çabalarının ana kısmını oluşturmaktadır. Daha öncede belirtildiği gibi Hindistan, doğal olarak meydana gelen incilerin en son üreticilerinden ve işleyicilerinden biri olarak tanınmaktadır. İlginç bir şekilde, Avustralya’nın incileri Endonezya ve Myanmar ile aynı denizden elde edilmesine rağmen , Avustralya yalnızca geldikleri su güruhunun değil aynı zamanda menşe ülkesinin önemini vurgulamak sureti ile kendi incilerinin diğer Güney Denizi incilerinden üstün olduğunun reklamını yapmaktadır.

İNCİ EŞLEŞTİRME

Tek tek incilerin kalitesine bakılmaksızın inci kolyeler için genel görünüm çok önemlidir. İki veya daha fazla inci birlikte ne kadar eş biçimli ve estetik olarak hoş görünürse, incilerin eşleştirilmesi için o kadar zaman harcanmıştır. İncilerin eşleştirilmesi için harcanan bu zaman maliyete yansıtılır.



Nadirlik

İnciler istiridye veya midyeden çıkarıldıkları zaman kesilmediklerinden veya parlatılmadıklarından dolayı, belirli boyla, kaliteler ve renkler zaman zaman stokta az bulunabilir. İnci yetiştiren istiridyelerin ve midyelerin genel sağlığı, inci boyunu ve kaliteli bulunabilirliğini etkiler.

İnciler nasıl şekillendirilir ve çeşitli tipleri

Esas olarak üç tip inci vardır: doğal kültür ve taklit. Genellikle Oryantal inci denen doğal bir inci, bir uyarıcının belirli bir istiridye, midye veya deniz tarağı türlerinin içerisine girmesiyle oluşur. Bir savunma mekanizması olarak söz konusu yumuşakça, uyarıcıyı kaplayacak bir sıvı salgılar. Bu kaplama, parlak bir inci oluşturuluncaya kadar uyarıcının üzerinde kat kat birikir.

Bir kültür incisi de aynı işlemden geçer. Tek fark, uyarıcının cerrahi olarak yerleştirilmiş bir boncuk veya Sedef denilen bir kabuk parçası olmasıdır. Bu kabuklar genellikle kendi açılarından kaliteli inciler için uyarıcı katalizörleri olarak önemli miktarlarda para eden sürtülerek parlatılmış istiridye kabuklarıdır. Bu nedenle sonuçta ortaya çıkan çekirdek, doğal incide olduğundan çok daha büyüktür. Yine de güzel ve taş kalitesinde bir inci yaratmaya yetecek kadar sedef ( uyarıyıcı kaplayan salgılanmış sıvı ) tabakası bulunduğu sürece, çekirdeğin büyüklüğünün güzellik veya dayanıklılık açısından hiçbir önemi yoktur.

İnciler tatlı veya tuzlu su kaynaklarından gelebilir. Tipik olarak tuzlu su incileri daha yüksek kaliteli olma eğilimine sahiptir; buna rağmen kalite bakımından yüksek kabul edilen tatlı su incisi türleri de vardır. Tatlı su incileri, en sık rastlananı kabarmış pirinç görünümü olduğu halde, şekil olarak çok düzensiz olma eğilimine sahiptir. Bununla birlikte, değeri belirleyen, incinin kaynağından ziyade tek tek incileri özellikleridir.

Bir inci elde etmek için kullanılan yönteme bakılmaksızın, süreç genellikle birkaç yıl sürer. Midyelerin. Üç yıla kadar sürebilecek olgun bir yaşa gelmesi ve sonra bir uyarıcının yerleştirilmesi veya doğal olarak girmesi gerekir. Uyarıcı yerleşir yerleşmez, incinin tam büyüklüğüne ulaşması bir üç yıl daha sürebilir. Uyarıcı genellikle reddedilebilecek, inci müthiş bir şekilde şekil bozukluğuna sahip olacak veya istiridye hastalıktan veya sayısız komplikasyondan dolayı ölebilecektir. Beş ila on yıllık bir dönemin sonuna kadar, yalnızca istiridyelerin %50’si canlı kalmış olacaktır.Üretilen incilerden ise yalnızca yaklaşık %5 kadarı en iyi mücevher üreticileri için yeterli kalitede olacaktır. Başından itibaren inci yetiştiricisi, birçoğu hiçbir üretimde bulunmayacak veya ölecek olan, yetiştirilmiş her istiridye için 100 USD’den fazla harcama yapacağını tahmin edebilir.

Taklit inciler tamamen ayrı bir olaydır. Çoğu durumda bir cam boncuk, balık pullarından yapılan bir solüsyonun içerisine daldırılır. Bu kaplama ince olup sonunda aşınabilir. Sahte inciler dişlerinizin üzerinde kayar, halbuki gerçek incilerin üzerindeki sedef tabakası pürüzlü bir his verir. Mayorka Adası, taklit inci sanayii ile tanınır.

Ünlü İnciler

Varlığını henüz sürdüren en büyük tuzlu su incilerinden biri, ilk olarak Henry Philip Hope tarafından 19. yüzyılda iktisap edilen Hope İncisi’dir. İki inç uzunluğunda olup çevresi 31/4 inç ile 41/2 inç arasında değişmektedir. İngiltere Doğa Tarihi Müzesi’nde sergilenmektedir.

İnci İle İlgili Bilgiler

Eski bir Arap efsanesi bize, incilerin, ayışığı ile dolu çiğ damlaları okyanusa düştüğü ve istiridyeler tarafından yutulduğu zaman oluşturulduğunu anlatır. Modern bilimsel açıklama bu kadar romantik olmamakla birlikte,yine de oldukça büyüleyicidir.

Genellikle Oryantal İnci denen doğal bir inci, bir uyarıcının belirli istiridye, midye veya deniz tarağı türlerinin içerisine girmesiyle oluşur. Bir savunma mekanizması olarak söz konusu yumuşakça, uyarıcıyı kaplayacak bir sıvı salgılar. Bu kaplama, parlak bir inci oluşturuluncaya kadar uyarıcının üzerinde kat kat birikir.

Bir kültür incisi de aynı işlemden geçer. Tek fark, uyarıcının cerrahi olarak yerleştirilmiş sedef boncuk veya kabuk parçası olmasıdır. Bu nedenle çekirdek,doğal incide olduğundan çok daha büyüktür. Güzel ve taş kalitesinde bir inci yaratmaya yetecek kadar bir sedef tabakası bulunduğu sürece, çekirdeğin büyüklüğünün güzellik veya dayanıklılık açısından hiçbir önemi yoktur.

Taklit incilerin öyküsü ise tamamen farklıdır. Çoğu durumda, camdan bir boncuk, balık pullarından yapılan bir solüsyona daldırılır. Bu kaplama ince olup sonunda aşınarak çıkabilir. Mayorka adası, taklit inci sanayii ile tanınır.

İnci Suları

Güzel doğal inciler çok nadirdir. İran Körfezi her zaman en güzel doğal tuzlu su incilerinin kaynağı olmuştur. Diğer kaynaklar ise Sri Lanka , Avustralya, Japonya, Meksika , Panama , Venezuela ve Mikronezya Adaları çevresindeki sulardır. Japonya, kültür edilmiş tuzlu su incilerinin ana kaynağı olup Burma ve Avustralya da dünya stoğuna katkıda bulunmaktadır.
Tatlı su incileri doğal olarak meydana gelir ancak, son yıllarda bu ürün ile ilgili olarak güçlü bir kültür incisi sanayii ortaya çıkmıştır. Tatlı su incileri genellikle düzensiz bir şekle sahip olup en sık rastlanan görünüşü kabarmış pirinçtir.

Klasik Ancak Moda

Bütün şekil ve renklerdeki inciler, modern bir kadının gardrobu için oldukça çok yönlü bir aksesuardır. Klasik yuvarlak inci kolye, abiye ve resmi giysiler için mükemmeldir. Uzun kordonlar, mücevherler ya da altın klipsler yardımıyla ikiye katlanabilir. Tek başlarına veya çarpıcı bir etki yaratmak amacıyla başka değerli taşlardan boncuklarla birlikte bükülebilirler.

Yuvarlak incilerin en popüler renkleri beyazlar, kremler ve pembelerdir. Gümüşi, siyah ve altın rengi yeni yeni ilgi çekmeye başlamıştır.

Tatlı su incileri birçok renkte meydana gelebilir ve genellikle daha beyaz renkli kordonlar üretecek şekilde muamele edilirler. Bunlar, beyazın yanı sıra güzel şeftali,lavanta pembe ve mavi renklerde bulunabilir.

Yüzükler, pandantifler, broşlar ve küpeler, yuvarlak, armut, yumurta, gözyaşı damlası, yarım, üç çeyrek ve kabarcık gibi çok çeşitli inci şekillerinde yaratılabilir. Diğer kategorilere girmeyen düzensiz şekilli inciler olan barok inciler, genellikle benzersiz, akıcı biçimleri dolayısıyla yüzükler ve pandantifler için güzel konular meydana getirir

Altın Tarihinde Önemli Dönemler

Altın tahminen ilk önce toprak yüzeyinde bulundu ve tarih öncesi insan tarafından bir alt olarak kullanıldı.Gelişmiş altın obje ve mücevherler arkeologlar tarafından M.Ö 3000 yıllarında, güney Irak-Urdaki kraliyet mezarlarında bulunmuştur.Bunun gibi Peru’daki CHAVİN uygarlığındaki Altın ustaları da MÖ 1200 civarlarında altını döverek ve kabartma işlemiyle süs ve ziynet eşyaları yapıyorlardı.

MÖ-4000:Altın ilk kez orta ve doğu Avrupa’nın bazı bölümlerinde kullanıldı.

MÖ-3000:Mısırlılar altının diğer metallerle alaşımı ve yaprak şeklinde işlenmesi sanatında ustaydılar.

MÖ-1500:Şekel (miskal),orta doğuda altının standart ölçü birimi olarak kullanıldı.

MÖ-1091:Altın Çin’de bir para birimi olarak yasallaştırıldı.

MÖ-58 :Jullius Caesar Gaul’de (Fransa) romanın borçlarını ödemek için yüklü bir miktar altına el koydu.

MS-1100:Venedik , batı ve doğu arasında ticaret yolları üzerinde olması dünyanın önde gelen altın pazarı olma pozisyonunu korudu.

MS-1511:İspanya kralı Ferdinand kaşifleri ‘Altın getirin!’ emriyle, batı yarıküreye yolladı.

MS-1717:Londra darphane amiri Isaac NEWTON altın fiyatlarını sabitledi bu iki yüzyıl sürdü.

MS-1787: İlk Amerikan altın parası, Ephraim Brasher tarafından basıldı.

MS-1833:Kuzey Carolina, ilk Birleşik Devletler altın hücumuna sahne oldu.Eyalet, 1828 ‘e kadar PHLADELPHİA’daki Birleşik Devletler darphanesinin tüm altın paralarının yapımına kaynak oldu.

MS-1848: California altın hücumu, James Marshall’ın Amerikan Sacremento nehirlerinin birleşiminde, John Sutter’ın kereste fabrikasının yanındaki su yolunda ilk altın parçasını bulmasıyla başladı.

MS-1850:California’dan dönen Edward Hammog Hargraves bir hafta içinde Avusturalya'da altın bulacağını tahmin etti ve oraya vardıktan bir hafta sonra Yeni Güney Gallerde altın buldu.

MS-1886:George Harison ,güney Afrika’da ev yapmak için taşları kazarken altın buldu.

MS-1887:Glasgov’lu doktorlar Robert ve William Forrest ve kimyager John S. Mac Arthur siyanür kullanarak altın çıkartma patendi aldılar.

MS- 1896:İki altın arayıcı kuzey Kanada'daki Klondike nehrinde balık avlarken altın buldu.Alaska Yucon bölgesinin güneyinde daha fazla altın bulunduğu söylentileri, 1898’de 100 yılın son hücumu olan Alaska altın hücumu patlak verdi.

MS-1900:Birleşik Devletler, para birimleri için altın standartlarını benimsedi.

MS-1903:Engelhard derneği altını yüzeylere basmak için organik bir araç yaptılar önceleri
dekorasyonda kullanılan araç daha sonra mikro devre baskı teknolojisinin esası haline geldi.

MS-1922:Kral Tutancomo’nun M.Ö(1352) mezarı, yaklaşık 1200 kg’lık tabutun ve yüzlerce altın objenin çıkarılabilmesi için açıldı.

MS-1927:Fransa’daki tıbbi araştırmalar, altının romatizma tedavisinde değerli bir madde olduğunu kanıtladı.

MS-1933:Başkan Franklin D.Roosevelt altın ihracını yasakladı.Altının dolarla değişimini durdurdu. Amerikan halkına sahip oldukları tüm altınları teslim etmelerini söyledi ve altına günlük fiyatlar belirledi.

MS-1934: Roosevelt ,altın fiyatlarını ons başına 35 $ olarak sabitledi.

MS-1935:Western Electric, AT&T telekomünikasyon ekipmanlarının şalterleri için, alaşım # 1’i kullanıma sundu.(%69 altın,%25 gümüş,%6 platinyum)

MS-1947:İlk transistor AT&T BELL laboratuarlarında kuruldu.

MS-1960:Kızılötesi yansımaları maksimize etmek üzere altın kaplı aynalar kullanılmak suretiyle lazer icat edildi.

MS-1961:Modern madencilik Nevada Carlin Trend’de başladı.Bu Nevada ’yı ülkenin en büyük altın madencilik eyaleti yaptı.

MS-1968: Intel, altın devrelerle bağlı 1024 transistorlu bir mikroçip piyasaya sürdü.15 Martta ,altında uygulanan 35$’lık sabit fiyat bırakarak serbest hale getirdi.

MS-1969:Altın kaplı başlıklar aydaki astronotların gözlerini güneş ışınlarından korumak için kullanıldı.(Apollo 11’in aya inişi)

MS-1970:Işık tarafından üretilen elektronları toplamak için altın kullanan aygıtlar icat edildi.Video kameralar da dahil olmak üzere yüzlerce askeri ve sivil aletlerde kullanıldı.

MS-1971:Koloidal altın belirleme sistemi,İllinois Amersham Enstitüsü tarafından piyasaya sunuldu.Küçük altın kürecikleri, dünyanın dört bir yanındaki laboratuarlarında ,hastalıkların tedavisinde kullanılmak üzere, insan vücudundaki

Belli proteinleri ve işlevlerini belirlemek için kullanıldı.

MS-1974: 31 Aralık’ta, devlet,herkesin kendi altınına sahip olması üzerindeki yasağı kaldırdı.

MS-1980:Altın, 21 Ocak’ta gün içinde 870 $’lık tarihi fiyatına ulaştı.

MS-1986:Otomobillerde, güvenilirlik için, altın şalterler kullanılan hava yastıkları ortaya çıktı.

MS-1987:Otomobillerde, güvenilirlik için.altın şalterler kullanılan hava yastıkları ortaya çıktı.

MS-1996:Altın kaplı parabolik teleskop taşıyan Mars Global Ölçüm Uydusu, iki yıl boyunca tüm Mars yüzeyinin haritasını çıkarmak üzere uzaya fırlatıldı.

MS-1997:Senato,vergi mükelleflerine Yardım Yasasını getirir. Bu yasa, Bireysel Emeklilik Hesabı olanlara, %99.5 yada bunu aşan bir oranda olması kaydıyla, hesaplarına altın para yada külçe alma hakkı verildi.

1 2 3